
uzlaşıyoruz
zaman gerekiyor sadece
ve o zaman elde edilince
kendi yaralarımızla bile anlaşmaya başlıyoruz
dinleniyor sadece yalnızlığımız
küçük bir çay bardağının ince belinde
şöyle manzaraya karşı
buz gibi havalarda
söyleniyoruz bazen
bazen ağlıyoruz sessizce
haykırmak istediklerimiz beynimizde
bağırıyor, kurtar beni
alışıyoruz ama inan bana
zaman geçtikçe her şeye
köleliğe de hasrete de
alışmak öldürüyor belki de
bazen kan görmek istiyoruz
ve canımızı yaka yaka soyuyoruz kabukları
ben sevmiştim diyoruz
özledim diyoruz
özür dilemek erdemliktir derler
tutup bi' kendimizden dileyemiyoruz da
saçma sapan şeylere
saçma sapan kişilere bile diliyoruz
zorla oldurmaya çalışıyoruz
olmayan şeyleri
olmaması gereken
olursa olur, olmasa da olur denilen şeyleri
zorla oldurmaya çalışıyoruz da
olması gereken şeyleri olduramıyoruz bi türlü
olmaması gereken şeyleri oldurup
kendimizi teselli ediyoruz
rol yapıyoruz sabahtan akşama kadar
ondan bu kadar yorgunluğumuz
mutlu olmayıp, olmuş gibi davranmaktan
söylenecek o kadar söz varken yutkunmaktan
kaybediyoruz bazen bazı şeyleri
ya da boş veriyoruz
es geçiyoruz hayatımızı
durup neden diyemiyoruz
eskaza yaşıyoruz
eskaza seviyoruz
eskaza evlenip
eskaza ölüyoruz
çıkıp bendim o diyemiyoruz
kim yaptı denildiğinde
saklanıyoruz
korkularımız gibi sorular ardına
hedefler koyuyoruz kendimize
zamanlar ayırıyoruz bir şeylere
prensipler oluşturuyoruz her şeye
sonra hepsine bahane duvarı örüyoruz
kısacası ölüyoruz
yaşarken öylece
çıkıp bir gün bile yaşadık diyemiyoruz
çünkü bir gün bile yaşamıyoruz
elalemle vakit harcarken
ne diyecekler diye
kendimizi unutuyoruz
zaman mı yetmiyor yaşamaya
heves mi
para mı
ne yetmiyorsa artık
tabuları yıkmamak adına
kendimizi yıkıyoruz yol ortasına
yasallaştırıyoruz ölmeyi
yasallaştırıyoruz kendimizi öldürmeyi
bir dize vesveseler salıyoruz ardına
sevdiğimiz, sevenimiz kim varsa
sevgiyi sevgi olmaktan çıkartıyoruz kısaca
alıp başımızı gidiyoruz bazen
bazen de olduğumuz yerde sayıyoruz
dağları aştık sanırken
ağlıyoruz, gülüyoruz, kahkahalar atıyoruz hatta
yaşayan insanlar gibi
sadece bedeni giyiyoruz üstümüze
ve yaşadık diye çentik atıyoruz her günümüze
bir kitap alıyoruz mesela
ama okumuyoruz
bir dil öğrenip
kimseyle konuşmuyoruz
kısacası varken varız da
çoğu zaman yok oluyoruz
alıp başımızı gidiyoruz bazen
bazen de olduğumuz yerde sayıyoruz
dağları aştık sanırken
ağlıyoruz, gülüyoruz, kahkahalar atıyoruz hatta
yaşayan insanlar gibi
sadece bedeni giyiyoruz üstümüze
ve yaşadık diye çentik atıyoruz her günümüze
bir kitap alıyoruz mesela
ama okumuyoruz
bir dil öğrenip
kimseyle konuşmuyoruz
kısacası varken varız da
çoğu zaman yok oluyoruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder