25 Ekim 2015 Pazar

SEN



Sen kurduğum en uzun
En anlamlı
En kırık
En dağınık cümlesin

Kağıtta yer bırakmamış
Tüm yazım kurallarının
Canına okuduğum
İmla nedir bilmediğim

Yazımı, tüm ömrümü kapsayan
Sabırsızlığım
Karanlıkta kalmaktan tek korkum
Beni anlatan, açıklayan sen

Kağıt yerine bedenimi kullandığım
Kalem olarak da saçlarını
Bedenime değen ellerin
Gözlerime değen gözlerini
Teninin ısısı
Gözlerinin içinin parlaklığı
Sarılışın
Göğsünde kayboluşum

Sen benim, benim diyebileceğim
Ama hiç benim olmayan
Hayalim
Hayalimde kalan

Bin bir parçaya bölünmüş
Görenlerin acıdığı
Harikalar diyarım
Beni kimsesiz bırakan

En büyük yalanım
En büyük acım
Mumdan korkum,
Mürekkeple birliğim

Sen bende sadece sen olarak kalmayan
En güzel
En büyük vedam
Sana değil, insanlara değil
Dünyaya karşı

Direnişim,
Vazgeçişim
Sen benim kırık cam bardağım
Renkli balonlarım 
Bir çocuk sevinciyle

Bitirmeye kıyamadığım romanım
En büyük öyküm
Hiç gelmeyecek, geleceğim
Olamayacak yarınlarım

Tüm şairlere taş çıkartan kağıttan
Tüm yazarları imrendiren
Hiç son bulmayan bekleyişim
Ama hiç gelmeyişin

Tekrar tekrar dinlediğim
Hiç bıkmadığım en güzel şarkım
Tüm insanların el ele verdiği
Seni bana getirmek için yaptıkları yollar

Sen yaşama sevincimdin
Yaşamdan zerre haz almama karşın
Sıkı sıkı tutunduğum
İnadına yaşadığım

Tüm cümlelerimi hoşça kala sığdırdığım
Denizin dibine inen o taşlarım
Ve bir kız kulesi karşısında
Döktüğüm bir damla göz yaşım

Seni benim çaresizliğim
Sen benim koyduğum nokta
Yarım kalan dizelerimsin
Sonunu hiç getiremediğim
Kağıda yazmayı bıraksam da
Ruhuma yazmaya devam ettiğim
Hoşça kal sevgilim
Hoşça kal sen'im

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder