12 Kasım 2017 Pazar

Saçlar



Saçlarım dolanıyor
Gök yüzüne
Hayallerime
Kör düğüm olmuşum
Kör düğüm oluyorum
Çözemiyorum

Saçlarım dolanıyor
Düşlerime
Canım acıyor
Canım acıyor diyemiyorum
Yuvarlanıyorum bulutlar
Yuvarlanıyorum denizler

Sesleniyorum saçlarıma
Sesleniyorum kırıklara
Ve kırk satır yazıyorum
Dolaplara çarpıyorum
Bir peynir kutusunda
Bir küf oluyorum
Ben bazen ben oluyorum
Ben bazen kuş oluyorum

Bir şiir yazıyorum hızlı hızlı
Senden bahsediyorum hızlı hızlı
Ve ben hızlı hızlı çöküyorum
Sanki elimi yukarı atsam
Sanki sırtıma bi’ dokunsam
Sanki...

Her neyse...

21 Ağustos 2017 Pazartesi

belki bir gün



Belki bir gün
aynı yerde aynı saatte
aynı mevsimde 
aynı çatının altında 
karşılaşırız

belki bir gün 
yine kaybolurum uçlarında
yayılırım dört bir yanına ülkenin
sessizce
sakince
yavaşça

söyleyeceklerimi söylerim
uçsuz bir dünya barındıran 
masmavi sessiz gözlerine bakarak
ve yakarım bir sigara kıyında

sabah kalkıp işe giderken
ya da bir arkadaşına koşarken sen
bir gemiye el sallarken mesela
belki yine yıldızlara bakıp dilek dileriz

sanmıyorum bana geleceğini
istekli ya da isteksiz
sanmıyorum sana geleceğimi
istekli ya da isteksiz

bir şarkının nakaratıyla anımsarken seni
ya da bir kokuyla
belki yine görürüm seni
yanında bir başkasıyla

18 Ocak 2017 Çarşamba

ZAMAN GEÇTİ



zaman;
akıp gidiyor bir ırmak gibi
bir deniz gibi
ve ciğerlerine
iliklerine kadar işliyor

yaptığın, yapacağın
söylediğin, söyleyeceğin
her şey seni etkiliyor
gelecek gelmiş
geçmiş, geçmiş gitmiş
ama hiç durmamış zaman
peki bir gün durur mu dersin
sen bana dokunduğunda?

ben bunu beklemiyordum açıkçası
bu sesleri duymayı,
bu günleri görmeyi,
seni unutmayı
beklemiyordum
yazmıyor sonuçta
hiçbir piyanonun notasında yok
hiçbir kemanında
hiçbir gazete de yazmıyor bunu
hiçbir şarkı da söylemiyor
ama her şey bir anı saklamış gölgesinde
her kaldırım
her rüzgar esişi
her ses

ne zaman gittin
ne zaman bitti
ne zaman sustuk
ne zaman yürüdük
hiçbiri için not düşülmemiş
hiçbiri için önemli denilmemiş
önemliydin
ne zaman yitirdin?

zamanın kemiği yok
dil gibi
her şey bir lahzadan ibaret
bugün varsın yarın yok
yıllar önce vardın bugün yok

elveda mektubu yazmış
bir öpücük kondurmuş
ve gitmişiz
sen gitmiştin hatırlıyorum
bense hep orada kalırım diyordum
yıllara meydan okudum
yıllara meydan okudu gelmeyişin
seni hep istedim
seni hep bekledim
tüm şiirleri bir bir inşa ettim
evler yaptım gülücüklerine
düşler kurdum her sözlerinle
ve bitti
her şey gibi
zaman akıp gitti
zaman hep akıp gider değil mi?

hiçbir su tutsak tutulamaz
barajlar engel değil
barajlar inşa ettin yüreğime
etmiştin
şimdiyse geçti
geçer her şey
ve çekilen acılar baki kalır
baki kaldın
dert oldun geceme
ışık değil

her şey geçti
öyle de böyle de
çekip gittin öylece
zaman gibi
sen ve zaman
ne kadar benzersiniz değil mi?